Gazze'de Can Kayıpları Artıyor: 43 Bin 736 Ölü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları aralıksız sürerken, can kayıpları da hızla artıyor. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 24 kişi daha hayatını kaybetti ve toplam can kaybı 43 bin 736'ya yükseldi. Yaralı sayısının ise 103 bin 370'i bulduğu bildirildi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde "savaş durumu alarmı" ilan etti ve Gazze'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Özellikle son 24 saat içinde, İsrail'in Gazze’nin farklı bölgelerinde gerçekleştirdiği "üç katliamda" 24 sivil yaşamını yitirirken, 112 kişi de yaralandı.

Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verdiği bilgilere göre, saldırılarda pek çok bina yerle bir olmuş durumda ve hâlâ enkaz altında kalan insanların bulunduğu ifade ediliyor. Ancak, İsrail güçlerinin bölgedeki sağlık ve sivil savunma ekiplerinin arama-kurtarma çalışmalarına izin vermediği, bu nedenle birçok cenazeye ulaşılamadığı kaydedildi. Sağlık Bakanlığı, yol kenarlarında ve enkaz altında ulaşılmayı bekleyen sayısız ceset olduğunu belirterek, Gazze halkının içinde bulunduğu durumun dramatik boyutlara ulaştığını vurguladı.

İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı bu yoğun saldırılar, Gazze Şeridi'nde insani krizi derinleştiriyor. Bölgedeki sağlık kuruluşları ise ilaç ve tıbbi malzeme yetersizliği sebebiyle yaralılara gereken müdahaleleri yapmakta güçlük çekiyor. Uluslararası toplumdan, bu insanlık dramına karşı acil yardım çağrıları yükselirken, Gazze’deki sivillerin hayatta kalma mücadelesi sürüyor.

İsrail ordusu, bu operasyonların güvenlik gerekçesiyle sürdüğünü belirterek, saldırıların devam edeceğinin sinyalini verdi. Ancak sivillerin hedef alındığı bu saldırılara yönelik tepkiler de giderek artıyor. Gazze'de süregelen bu trajik durum, uluslararası kamuoyunun ilgisini çekmeye devam ederken, bölgedeki insani yardım örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, daha fazla can kaybının önüne geçilmesi için derhal harekete geçilmesi gerektiğini belirtiyor.

Bu gelişmeler, Gazze Şeridi'nde çok boyutlu bir insani krizin derinleştiğini ve tüm dünya kamuoyunun dikkatle izlemesi gerektiğini ortaya koyuyor.